Soruşturma Nedir?
Ceza muhakemesi, soruşturma ve kovuşturma olmak üzere iki evreden oluşur. Kanunlarda suç olarak tanımlanan fiillere ilişkin yapılan işlemlerin usulü Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) belirtilmektedir.
Kısaca özetlemek gerekirse soruşturma, suç işlediğinden şüphelenilen kişi hakkında kamu davası açılmadan önce yapılan işlemler iken kovuşturma, kişi hakkında kamu davası açıldıktan sonra yapılan işlemleri ifade eder. Suç şüphesi altında bulunan ve hakkında işlem yürütülen kişi, soruşturma evresinde şüpheli olarak tanımlanırken, kovuşturmanın başlamasından hükmün kesinleşmesine kadar sanık olarak tanımlanır.
Soruşturma İşlemlerini Kim Yürütür?
Cumhuriyet Savcısı, bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrendiğinde işin gerçeğini araştırmaya başlamaktadır. (CMK md. 160/1).
Soruşturma işlemlerini Cumhuriyet Savcısı, emrindeki adli kolluk görevlilileri marifetiyle yürütür. Bu aşamada Cumhuriyet Savcısı şüphelinin lehine olan delilleri de toplamaktadır. (CMK md. 160/2). Toplanan deliller kişinin suçu işlediği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet Savcısı, iddianame düzenleyerek kamu davasının açılmasını sağlamaktadır. Ancak toplanan delillerin kişinin suç işlediği hususunda yeterli şüphe oluşturmaması halinde Cumhuriyet Savcısı, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vererek dosyayı kapatır.
Soruşturma İşlemleri Nasıl Yürütülmektedi?
Soruşturmanın Gizliliği
CMK md. 157 uyarınca soruşturma evresinde yapılan tüm usul işlemleri gizlidir. Burada amaçlanan savunma haklarını korumak, delillerin karartılmasının önüne geçmek ve şüphelinin lekelenmesini önlemektir.
Soruşturmanın gizliliği ilkesine göre işlemler sırasında ilgililerinden başka kişiler hazır bulunamaz ve üçüncü kişiler tutanağa bağlanan işlemleri göremez. Ancak kanun bu gizlilik ilkesini yumuşatmıştır (CMK md. 157). Örneğin şüphelinin ifadesi alınırken veya sorgusu yapılırken işlemi yapan kişi, yazman ve müdafi hazır bulunabilmektedir (CMK md. 169, 147).
Soruşturmanın Yazılılığı
Soruşturmanın yazılılığı ilkesi ile kastedilen her işlemin tutanağa bağlanmasıdır.
Şüphelinin ifadesinin alınması, sorgusu, tanık ve bilirkişinin dinlenmesi veya bir keşif ve muayene sırasında Cumhuriyet Savcısı veya Sulh Ceza Hakiminin yanında bir zabıt katibi de bulunmaktadır. Her işlem tutanağa bağlanır. Tutanak, adli kolluk görevlisi, Cumhuriyet Savcısı veya Sulh Ceza Hakimi ile hazır bulunan zabıt katibi tarafından imzalanmaktadır. Ayrıca Müdafi veya vekil sıfatıyla hazır bulunduğu işlemlerle ilgili tutanakta avukatın isim ve imzasına da yer verilmektedir. İşlemde hazır bulunan ilgililerce onanmak üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunmakta veya okumaları için kendilerine verilmektedir. Bu husus tutanağa yazılarak ilgililer tarafından imzalanmaktadır. İmzadan kaçınma halinde, nedenleri tutanağa geçirilmektedir. (CMK md. 169).
Soruşturma Evresinde Müdafinin İşlemlere Katılması
Şüpheli, bu evrede bir veya birden fazla müdafinin yardımından yararlanabilir. Ancak soruşturma evresinde ifade almada en çok üç avukat hazır bulunabilir. Soruşturma evresinin her aşamasında avukatın şüpheli ile görüşme, ifade alma ve sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz (CMK 149).
Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Bununla birlikte müdafinin bu yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise kısıtlanabilmektedir. Bu kısıtlama Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine hakim kararıyla yapılabilmektedir. Ancak bu karar sadece Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 153/2. maddesinde sayılan suçlara ilişkin yürütülen soruşturmalarda verilebilmektedir.
Şüpheli, vekaletname aranmaksızın müdafi ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilmektedir.
Soruşturma Yapılmasına Yer Olmadığına Dair Karar Nedir?
Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, soruşturmanın başlatılmamasına yönelik bir karardır. Kişi hakkında soruşturma başlatılmadığından dolayı kişiye şüpheli sıfatı da verilemez. Aşağıdaki durumların varlığı halinde soruşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir (CMK 158/6):
- İhbar ve şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmektedir.
- İhbar ve şikayetin, soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmektedir.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Nedir?
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, soruşturma neticesinde suç şüphesinin yeterli yoğunluğa ulaşmaması neticesinde verilmektedir. Bu kararı, Cumhuriyet Savcısı vermektedir.
Soruşturma sonunda, dava açılması için yeterli delil elde edilememesi halinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmektedir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar neticesinde kişi hakkında kamu davası açılmamakta ve dosya kapatılmaktadır. Bu karar verildikten sonra yeni delil elde edilmedikçe, aynı fiilden dolayı dava açılamaz.
İddianamenin Düzenlenmesi
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır. İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülmektedir.
Mahkeme, iddianamenin verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde belgeleri incelemektedir. İnceleme sonucunda iddianamenin kabul edilmesine karar verilirse şüpheli hakkında kamu davası açılmaktadır. Bu linkten hakkınızda açılmış davaları sorgulayabilirsiniz.
İnceleme sonrasında mahkeme iddianameyi iade de edebilmektedir. Cumhuriyet Savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir.