Bir eşya üzerindeki mülkiyet hakkının birden fazla kişiye ait olması durumunda birlikte mülkiyet söz konusu olmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) birlikte mülkiyet ikiye ayrılmıştır. Bunlar paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyeti olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Paylı Mülkiyet Nedir?
Paylı mülkiyet, TMK’de 688-700. maddeler arasında düzenlenmiştir. Buna göre; birden çok kişinin bir mala paylı ve malın tümüne yaygın bir şekilde malik olması halinde paylı mülkiyet söz konusu olmaktadır.
TMK’ye göre paylı mülkiyette birden çok kişi, maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belirli payla sahiptir.
Paylı Mülkiyet ve Unsurları
Tek Bir Mülkiyetin Söz Konusu Olması
TMK’nin 688. maddesinde “maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına” ibaresi yer almaktadır. İlgili kanuni düzenlemeden de anlaşıldığı üzere paylı mülkiyette, ilgili mal bölünmemiştir. Bölünen paydaşların hak ve yetkileridir.
Paydaşların Hakkı Malın Tamamına Yaygındır
Paylı mülkiyette mal maddi olarak bölünmüş değildir. Dolayısıyla da paydaşların hakları malın tamamına sirayet etmektedir.
Mülkiyet Hakkı Birden Fazla Kişiye Aittir
Mal üzerinde birden fazla kişinin mülkiyet hakkı bulunmaktadır. Paydaşlar, ilgili mal üzerinde fiili olarak bölünmemiş ancak oransal olarak belirlenmiş pay oranlarına sahiptir. Belirtmek gerekir ki bu birliğin bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır.
Paydaşlar Malın Bir Payına Sahiptirler
Paylı mülkiyette, paydaşların payları oransal olarak belirlenmiştir. Paydaşlardan herbiri sahip olduğu pay üzerinde bağımsız olarak tasarruf yetkisine sahiptir.
Paylı Mülkiyet ve Kuruluşu
Paylı mülkiyet birden fazla şekilde kurulabilmektedir:
- Taraf iradeleri ile paylı mülkiyet kurulabilmektedir. Örneğin birden fazla kişinin birlikte kullanmak için taşınmaz satın alması ile paylı mülkiyet kurulabilmektedir.
- Yetkili bir makamın işlemi ile kurulabilmektedir. Örneğin belediyelerin arsa ve arazileri ada ve parsellere ayırması ile paylı mülkiyet kurulabilmektedir.
- Mahkeme kararı ile paylı mülkiyet kurulabilmektedir. Örneğin elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davası neticesinde mahkeme kararı ile paylı mülkiyet kurulabilmektedir.
- Kanun gereğince paylı mülkiyet kurulabilmektedir. Örneğin TMK 222/2 maddesi gereğince; edinilmiş mallara katılma rejiminde, eşlerden hangisine ait olduğu tespit edilemeyen mallar üzerinde paylı mülkiyet kurulur.
Paydaşların Sahip Olunan Paya İlişkin Hakları
Paydaşlardan her biri, kendi payı üzerinde malik hak ve yükümlülüklerine sahiptir. Bu hak malın tümüne yaygındır. Zira mal maddi olarak bölünmemiştir. Ancak paydaşın, kendi payı dışındaki kısımlarda tek başına tasarruf yetkisi bulunmamaktadır.
Paydaş, payına ilişkin olarak tasarruf hakını kullanabilmekte ve mülkiyet hakkının koruyucu hükümlerinden faydalanabilmektedir. Örneğin;
- Paydaş, kendi payı için el atmanın önlenmesi davası açabilmektedir.
- Her bir paydaş, payından yararlanmasına engel olan diğer paydaşlara da el atmanın önlenmesi davası açabilmektedir.
- Paydaş, şartları varsa diğer paydaşlardan da ecrimisil talep edebilmektedir.
- Paydaş, payını kullanmasını engelleyen diğer paydaşlara tazminat davası da açabilmektedir.
- Paylı mülkiyete konu bir taşınmazda paydaşlardan biri payını üçüncü bir kişiye satarsa; diğer paydaşlar yasal ön alım hakkını kullanabilmektedir.
- Her paydaş kendi payını rehnedebilmektedir. Ancak paydaş payını rehnederken kendi payının tamamını rehnedebilmektedir; payını bölerek rehnedemez.
Paylı Mülkiyet ve Yönetim
Anlaşma İle Yönetimin Belirlenmesi
Paydaşlar, kendi aralarında oybirliğiyle anlaşarak yararlanma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme yapabilirler. Yapılan bu anlaşma paydaşları ve paydaşların külli haleflerini bağlar.
Ancak, böyle bir anlaşmayla paydaşların aşağıdaki hak ve yetkileri kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz:
- Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerinin korunması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğinde mahkemeden buna ilişkin önlemlerin alınmasını istemek
- Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak için derhal alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına almak
Taşınmazlarla ilgili anlaşmalar, imzalarının noterlikçe onaylanması koşuluyla paydaşlardan birinin başvurusu üzerine tapu kütüğüne şerh verilebilmektedir.
Paydaşların yönetime ilişkin bir anlaşma yapmamaları halinde, ilgili kanun hükümleri uygulanır. TMK’de yönetim işleri olağan yönetim işleri, önemli yönetim işleri ve olağanüstü yönetim işleri olmak üzere üç bölümde düzenlenmiştir.
Olağan Yönetim İşleri
Paydaşlardan her biri olağan yönetim işlerini yapmaya yetkilidir. Bu konuda paydaşlar arasında ayrıca bir karar alınmasına ve yetkilendirme yapılmasına gerek yoktur.
Olağan yönetim işlerinin neler olduğu TMK’de sayılmamıştır. Ancak olağan ibaresinden de anlaşıldığı üzere yapılması normal olan her iş olağan yönetim işi kapsamına girebilecektir.
TMK’ye göre; zorunlu ve ivedi işlerin yapılmasına ilişkin kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, paydaşların çoğunlukla alacağı kararla olağan yönetim işlerinde yetkiyle ilgili farklı düzenleme getirilebilir.
Önemli Yönetim İşleri
TMK’ye göre; işletme usulünün veya tarım türünün değiştirilmesi, adi kiraya veya ürün kirasına ilişkin sözleşmelerin yapılması veya feshi, toprağın ıslahı gibi önemli yönetim işleri için pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesi gerekir. Kanunda önemli yönetim işlerine örnek verilmiştir. Bunlar sınırlı sayıda sayılmamıştır. Dolayısıyla başkaca hususlar da önemli yönetim işleri kapsamına girebilmektedir.
Pay ve paydaşların eşitliği halinde hakim, paydaşlardan birinin istemi üzerine bütün paydaşların menfaatini gözeterek hakkaniyete uygun bir karar verir; gerekli gördüğü işlerin yapılması için paydaşlar arasından veya dışarıdan bir kayyım atayabilmektedir.
Olağanüstü Yönetim İşleri
Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır.
Örneğin kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanması olağanüstü yönetim işidir.
Paylı Mülkiyet ve Sona Ermesi
Paylı Mülkiyetin Bir Kısım Paydaş Açısından Sona Ermesi
Paydaşlardan biri payını devrederse, payından feragat ederse, payı cebri icra yolu ile satılırsa ilgili paydaş yönünden paylı mülkiyet ilişkisi sona erer.
Paydaşlardan biri paydaşlıktan çıkarılırsa da paylı mülkiyet ilişkisi paydaşlıktan çıkarılan paydaş yönünden sona erer. Bu husus TMK’de düzenlenmiştir. Buna göre; kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilir. Bu durumda açılacak olan dava paydaşlıktan çıkarılma davasıdır.
Paylı Mülkiyetin Tüm Paydaşlardan Açısından Sona Ermesi
Paylı mülkiyetin tüm paydaşlar açısından sona ermesi çeşitli hallerde meydana gelebilmektedir. Örneğin;
- Malın devredilmesi, terkedilmesi
- Malın cebri icra yoluyla satılması
- Kamulaştırma yapılması
- Olağanüstü zamanaşımı ile kazanımının gerçekleşmesi
- Malın yok olması
Malın paylaşılması halinde de paylı mülkiyet ilişkisi tüm paydaşlar açısından sona erer. Paydaşlardan her biri paylaşma isteyebilmektedir. Ancak paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü varsa paylaşma istenemez. Paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü hukuki bir işlemden veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olmasından kaynaklanabilmektedir. Ayrıca paydaşlar, malın belirli bir süre paylaşılmasının istenemeyeceğini kararlaştırabilirler. Bu anlaşma on yıllık süre ile yapılabilmektedir. Önemle belirtmek gerekir ki; bu kararın oybirliği ile alınması gerekmektedir.