Diş Hekimliğinde Malpraktis

Diş hekimliğinde malpraktis kısaca diş hekimlerinin yaptıkları tıbbi uygulama hataları olarak tanımlanabilir.

Diş Doktorunun Yetkileri Nedir?

1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un 29. maddesine göre diş hekimi, insan sağlığına ilişkin olarak, dişlerin, diş etlerinin ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan ağız ve çene dokularının sağlığının korunması, hastalıklarının ve düzensizliklerinin teşhisi, tedavisi ve rehabilite edilmesi ile ilgili her türlü mesleki faaliyeti icra etmeye yetkilidir.

Türkiye’de ağız ve diş sağlığı hizmetleri; kamu hastanelerinde, üniversitelerde, özel hastanelerde, merkezlerde, polikliniklerde, muayenehaneler ve müşterek muayenehanelerde verilir.

Diş Doktoru ile Hasta Arasındaki Sözleşmenin Türü Nedir?

Diş doktorunun sorumluluğunun sınırını çizerken hasta ile doktor arasındaki sözleşmenin türü önem arz eder. Doktor ile hasta arasındaki sözleşmenin genel olarak vekalet sözleşmesi olduğu kabul edilse de, hastanın talep ettiği tıbbi uygulamanın niteliğine göre kimi zaman eser sözleşmesi de gündeme gelebilmektedir.

  • Diş doktorunun uyguladığı tıbbi işlemler neticesinde herhangi bir taahhüdü yoksa vekalet sözleşmesinden bahsederiz. Vekalet sözleşmesinin bulunduğu durumlarda diş doktoru, amaçlanan sonuca ulaşılamamasından sorumlu olmaz. Burada diş doktoru, mesleğin standartlarına uygun, mesleğin getirdiği özenle işi yapmaktan sorumludur.
  • Hastanın, diş doktoruna ne istediğini belirtmesi ve belirli bir sonuca ulaşmayı hedeflediği durumlarda eser sözleşmesinden bahsederiz. Diş doktoru, hastanın isteğine uygun olarak bir eser meydana getirir. Dolayısıyla hasta ile diş doktoru arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığı durumlarda diş doktoru, bir sonuç taahhüt etmektedir. Diş doktoru taahhüt ettiği sonucun gerçekleşmemesinden sorumludur.

Örneğin diş hekiminin, protez, implant veya kron-köprü gibi imalatların yapımını üstlendiği durumlarda eser sözleşmesi söz konusu olur. Yargıtay da diş tedavisinde, hasta ile doktor arasındaki hukuki ilişkinin vekalet sözleşmesi; diş protezinde ise eser sözleşmesi olduğunu belirtmiştir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, E. 2006/4800, K. 2007/5945).

Sözleşmeden Kaynaklanan Yükümlülükler Nedir?

Diş doktoru ile hasta arasında kurulan sözleşme neticesinde hem diş doktorunun hem de hastanın birtakım yükümlülükleri doğar.

Diş doktorunun sözleşmeden doğan yükümlülükleri aşağıdaki gibidir:

  • İnsan yaşamını koruma borcu
  • Meslek etiği kurallarına uygun davranma borcu
  • Hasta haklarına uygun davranma borcu
  • Kişisel edim yükümlülüğü
  • Anamnez alma yükümlülüğü
  • Muayene etme yükümlülüğü
  • Uygun tedaviyi seçme yükümlülüğü
  • Reçete yazma yükümlülüğü
  • Aydınlatma yükümlülüğü
  • İlaç aydınlatması: tıbbi malzeme, ilaçların kullanımı, yan etkileri, tehlikeleri, etkileşimi ve ilaç kullanımından dolayı oluşacak komplikasyonlar hakkında aydınlatma yükümlülüğü
  • Tıbbi teknik kullanma yükümlülüğü
  • Tedaviyi kesme borcu
  • Kayıt tutma yükümlülüğü
  • Sır saklama yükümlülüğü
  • Sadakat ve özen yükümlülüğü
  • Organizasyon yükümlülüğü (tıbbi müdahale sırasında yetkili yardımcı personelin hazır olması, kullanılacak alet ve ekipmanın çalışır vaziyette olması, çalışılan ortamın temiz, steril olması, hastanın bulunduğu ortamda gereken güvenliğin sağlanması ve benzeri)
  • Hekimin ihbar yükümlülüğü (bulaşıcı hastalık taşıdığını ihbar – umumi hıfzıssıhha kanunu md 57)
  • Mesleki bilgilerini geliştirme yükümlülüğü
  • Tedavi sonrası yükümlülükleri (hastanın düzenli kontrole çağrılması ve benzeri)

Hastanın sözleşmeden doğan yükümlülükleri aşağıdaki gibidir:

  • Kişisel bilgi be belgeleri doğru olarak verme yükümlülüğü vardır. Örneğin hasta, kalp hastası veya epilepsi hastası ise, diş hekimine hastalığı ile ilgili bilgileri ve belgeleri vermelidir.
  • Hekim tarafından verilen talimatlara uyma yükümlülüğü
  • Teşhise yönelik incelemelere uyma ve bunlara katlanma yükümlülüğü
  • Hizmet veren kurumların kurallarına uyma yükümlülüğü
  • Ücret ödeme yükümlülüğü

Diş Doktorunun Sorumlulukları Nedir?

Hatalı tıbbi uygulama (malpraktis); bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi, “hekimliğin kötü uygulaması” anlamına gelir. Diş doktorları da gerçekleştirdikleri hatalı tıbbi uygulamadan (malpraktis) sorumludur. Bir diş doktoru hatalı tıbbi uygulama gerçekleştirdiğinde tazminat sorumluluğu, cezai sorumluluğu ve disiplin sorumluluğu gündeme gelebilir.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, diş doktoru “en hafif” kusurundan dahi “tam sorumlu”dur. Dolayısıyla diş doktoru hafif kusurlu olduğu durumlarda dahi hastanın uğradığı zararların tamamını ödemek zorunda kalacaktır. Ancak kusurlu sonucun ortaya çıkmasında hastanın ihmalleri, hataları varsa; hastanın kusura katılımı oranında tazminattan indirim yapılmalıdır.

Diş Hekimliğinde Malpraktis Davalarında Yargı Yolu

Özel hastanelerde veya bağımsız çalışan diş doktorlarının gerçekleştirdiği uygulamalardan doğan uyuşmazlıklar, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alınmıştır. Dolayısıyla görevli mahkemeler de 2014 yılından itibaren Asliye Hukuk Mahkemeleri yerine Tüketici Mahkemeleri olmuştur. Kamu hastaneleri bu kapsam dışında tutulmuştur.

Kamu hastanelerinde çalışan diş doktorları kamu personelidir. Dolayısıyla kamu hastaneleride gerçekleştirilen uygulamalardan doğan uyuşmazlıklarda İdare Mahkemeleri görevlidir. Hasta doğrudan kamu hastanesinde çalışan diş doktoru aleyhine tazminat davası açamaz. Tazminat davası kurum aleyhine (sağlık bakanlığı, üniversite-rektörlük, belediye gibi) ve idare mahkemesinde, “hizmet kusuru”na dayanılarak açılmalıdır.

Hatalı tıbbi uygulama nedeniyle diş doktoruna tazminat davası açılabileceği gibi savcılığa şikayette de bulunulabilir.