Nafaka ve Türleri

Nafaka Türleri Nelerdir?

Nafaka, bakım nafakası ve yardım nafakası olarak ikiye ayrılmaktadır. Bakım nafakası ise kendi içinde tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Yardım Nafaka Türü

Kanunumuzda yer alan düzenlemelere göre herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. 

Tedbir Nafaka Türü

Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davaları sırasında eşlerin ve çocukların geçim giderlerinin karşılanması amacıyla talep edilmektedir. Ayrıca evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen eşin bu yükümlülüğünü yerine getirmesi için de boşanma veya ayrılık davası olmaksızın tedbir nafakası talep edilebilmektedir.

Boşanma davasında tedbir nafakası, dava tarihinden itibaren istenebilmektedir. Ancak herhangi bir boşanma veya ayrılık davası olmaksızın, eşin mali yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle talep edilen tedbir nafakası, dava tarihinden bir yıl öncesinden başlayarak istenebilmektedir.

Tedbir nafakasına hükmedilirken kusur değerlendirmesi yapılmamaktadır. Dolayısıyla eşin daha fazla veya tamamen kusurlu olması lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine engel değildir. Zira boşanma davası sürecinde evlilik birliği devam ettiği için, bu süreçte yaşanan fiili ayrılık döneminde eşlerin görevlerini yerine getirmelerini sağlamaktır.

İştirak Nafaka Türü

İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine verilmeyen eşin, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ödemesine hükmedilen bir nafaka türüdür. 

Bu nafaka türü, çocuğun korunmasına ilişkin olduğundan kamu düzenindendir. Dolayısıyla hakim, talep olmasa dahi kendiliğinden dikkate alır. Anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakasının miktarına veya ödenmeyeceğine ilişkin hükümler ancak hakimin onayına bağlı olarak yürürlük kazanabilir. Hakim bu anlaşmanın yeniden düzenlenmesini talep edebilmektedir.

Yoksulluk Nafaka Türü

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla; geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilmektedir. 

Hakim yoksulluk nafakasını kendiliğinden dikkate almaz. Dolayısıyla eş tarafından mutlaka talep edilmesi gerekmektedir. Yoksulluk nafakası, boşanma davası ile birlikte, dava sürecinde veya boşanma davasının sonuçlanmasından sonra yeni bir dava açılarak talep edilebilmektedir. Ancak boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava ile yoksulluk nafakasının talep edilmesi halinde; bu yeni dava boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde açılmalıdır.

Yoksulluk nafakasından feragat etmek mümkündür. Ancak bu feragatin geçerli olabilmesi için boşanma davasının açılması gerekmektedir. Boşanma davası açılmamışken yoksulluk nafakasından feragat edilmesi hukuken bir hüküm doğurmaz. 

Yoksulluk nafakası talebi incelenirken tarafların gelir dengeleri göz önüne alınmalıdır. Özellikle asgari ücret civarında aylık geliri olan eşler bakımından; tarafların aylık gelirleri birbirine çok yakın ise, yoksulluk nafakasına karar verilmemelidir. (Yargıtay 2. HD 2009/7016 K.)

Boşanma davasında yoksulluk nafakası talep edilmiş ve bu talep reddedilip karar kesinleşmişse; bir daha yoksulluk nafakası talep edilemez.

Yoksulluk nafakası talep edenin kusuru daha ağır olmamalıdır. İki tarafın kusursuz olması halinde yoksulluğa düşecek taraf, yoksulluk nafakası talep edebilmektedir. 

Yoksulluk nafakası, boşanma davası sırasında veya boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde yeni bir dava konusu yapılarak istenebilmektedir. 

Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafaka miktarının arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Ancak bu uyarlama davası ancak irat şeklinde ödenen yoksulluk nafakaları için gündeme gelebilir. Toptan ödenen yoksulluk nafakaları için böyle bir uyarlama talebinde bulunulamaz.