Kamulaştırma Nedir?
Anayasa’nın 35. maddesine göre; herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilmektedir. Kamulaştırma işlemi ile devlet, kamu yararını gerekçe göstererek; gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyet haklarına son verir.
Kamulaştırma işleminin konusu sadece taşınmaz mallardır. Taşınır mallar, bu işleme konu olamaz. Ayrıca idare ancak özel kişilerin taşınmaz mallarını kamulaştırabilmektedir. İdare, başka bir kamu idaresine ait olan taşınmaz malı kamulaştıramaz.
Anayasa’nın 46. maddesine göre; kamulaştırma işlemi ancak kanunla gösterilen esas ve usuller dikkate alınarak yapılabilmektedir.
Kamulaştırmaya Yetkili İdareler
Anayasa’nın 46. maddesinde bu işlemin, Devlet ve kamu tüzel kişileri tarafından yapılabileceği belirtilmiştir. Kamulaştırma Kanunun (Kanun) Gerekçesinin 2. maddesinde kamu tüzel kişilerinin kimler olduğu belirtilmiştir:
- İl özel idareleri
- Belediye
- Köy
- Üniversiteler
- Yüksek öğretim kurulu
- Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
- Kamu Kurumları
Kamu Kurumları ise aşağıdaki gibi üç grup halinde belirtilmiştir:
- Devlet Dairesi, Genel Müdürlük şeklinde kurumlar (Katma Bütçeli Daireler)
- Belirli mesleklerin korunması için kurulanlar (Barolar, Ticaret ve Sanayi Odaları, Menkul Kıymet ve Kambiyo Borsası ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği)
- İktisadi Devlet Teşekkülleri
Kanun’un 1. maddesinin son fıkrasında; özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına yapılacak kamulaştırmalarda da Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu durumlarda bahsedilen gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri başvuru yaparlar; ve bunlar adına kamulaştırma işlemi, bağlı bulundukları köy, belediye, özel idare veya bakanlık tarafından yapılmaktadır.
Kamu Yararı Kararı
Kamulaştırma Kanunu’nda, kamu yararı kararını verebilecek merciiler ile bu kararı onaylayacak merciiler belirtilmiştir.
Kamu Yararı Kararı Vermeye Yetkili Merciiler
Kamulaştırma Kanunu’nun 5. maddesinde sayılan merciler tarafından kamu yararı kararı verilebilmektedir. Kamulaştırma Kanunu’na göre kamu yararı kararı verebilecek merciler aşağıdaki gibidir:
- Kamu idareleri ve kamu tüzel kişileri
- 3 üncü maddenin ikinci fıkrasında sayılan amaçlarla yapılacak kamulaştırmalarda ilgili bakanlık,
- Köy yararına kamulaştırmalarda köy ihtiyar kurulu,
- Belediye yararına kamulaştırmalarda belediye encümeni,
- İl özel idaresi yararına kamulaştırmalarda il daimi encümeni,
- Devlet yararına kamulaştırmalarda il idare kurulu,
- Yükseköğretim Kurulu yararına kamulaştırmalarda Yükseköğretim Kurulu,
- Üniversite, Türkiye Radyo – Televizyon Kurumu, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu yararına kamulaştırmalarda yönetim kurulları,
- Aynı ilçe sınırları içinde birden çok köy ve belediye yararına kamulaştırmalarda ilçe idare kurulu,
- Bir il sınırları içindeki birden çok ilçeye bağlı köyler ve belediyeler yararına kamulaştırmalarda il idare kurulu,
- Ayrı illere bağlı birden çok kamu tüzelkişileri yararına kamulaştırmalarda Cumhurbaşkanı,
- Birden çok il sınırları içindeki Devlet yararına kamulaştırmalarda Cumhurbaşkanı
- Kamu kurumları yararına kamulaştırmalarda yönetim kurulu veya idare meclisi, bunların olmaması halinde yetkili idare organları,
- Gerçek kişiler yararına kamulaştırmalarda bu kişilerin, özel hukuk tüzel kişileri yararına kamulaştırmalarda ise; yönetim kurulları veya idare meclislerinin, yoksa yetkili yönetim organlarının başvuruları üzerine gördükleri hizmet bakımından denetimine bağlı oldukları köy, belediye, özel idare veya bakanlık
Kamu Yararı Kararını Onaylamaya Yetkili Merciiler
Kamu yararı kararı verildikten sonra bu karar onaylanmalıdır. Bu kararı onaylayabilecek merciiler Kamulaştırma Kanunu’nun 6. maddesinde sayılmıştır. Buna göre kamu yararı kararını onaylayabilecek merciiler aşağıdaki gibidir:
- Köy ihtiyar kurulları ve belediye encümenleri kararları, ilçelerde kaymakamın, il merkezlerinde vali tarafından onaylanmaktadır.
- İlçe idare kurulları, il daimi encümenleri ve il idare kurulları kararları, vali tarafından onaylanmaktadır.
- Üniversite yönetim kurulu kararları, rektör tarafından onaylanmaktadır.
- Yükseköğretim Kurulu kararları, Kurul başkanı tarafından onaylanmaktadır.
- Türkiye Radyo – Televizyon Kurumu yönetim kurulu kararları, genel müdür tarafından onaylanmaktadır.
- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu kararları, Yüksek Kurum Başkanı tarafından onaylanmaktadır.
- Kamu kurumları yönetim kurulu veya idare meclisleri veya yetkili idare organları kararları, denetimine bağlı oldukları bakan tarafından onaylanmaktadır.
- Gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileri yararına; köy, belediye veya özel idarece verilen kararlar, vali tarafından onaylanmaktadır.
Cumhurbaşkanı veya bakanlıklar tarafından verilen kamu yararı kararlarının ayrıca onaylanması gerekmez.
Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınır.
Kamulaştırmadan Önce Yapılması Gereken İşlemler
Kamulaştırmayı yapacak idare, kamulaştırma veya kamulaştırma yolu ile üzerinde irtifak hakkı kurulacak taşınmaz malların veya kaynakların sınırını, yüzölçümünü ve cinsini gösterir ölçekli planını yapar veya yaptırır. Ayrıca kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerini, tapu kaydı yoksa zilyetlerini ve bunların adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tespit ettirir. Burada amaç taşınmaz mal sahiplerinin veya zilyetlerinin tebligata elverişli adreslerinin tespit edilmesidir.
İdare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh verilmesini kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine bildirir. Bildirim tarihinden itibaren malik değiştiği takdirde; mülkiyette veya mülkiyetten gayri ayni haklarda meydana gelecek değişiklikleri tapu idaresi kamulaştırmayı yapan idareye bildirmek zorundadır. Bu şerh işlemi kamulaştırma işlemini başlatıcı nitelikte olmayıp, idari bir işlemdir. Dolayısıyla şerh işlemi malik bakımından herhangi bir hak kaybına neden olmaz.
İdare, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde bedelin tespitiyle idare adına tescil isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden belge alıp; bu belgeyi tapu idaresine ibraz etmelidir. İbraz etmediği takdirde, şerh tapu idaresince re’sen sicilden silinmektedir. Bu şerh re’sen kaldırılmazsa malik, tapu idaresine şerhin kaldırılması için başvuruda bulunabilmektedir. Bu başvuruya rağmen şerh kaldırılmazsa malik, hem şerhi koyduran idareyi hem de tapu idaresini taraf göstererek; şerhin kaldırılması için asliye hukuk mahkemelerinde dava açabilmektedir.
Satın Alma Usulü
İdare, tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda öncelikle satın alma usulünü uygulamalıdır. Bu yasal bir zorunluluk olduğundan dolayı tapuda kayıtlı ve mülkiyeti ihtilaflı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmasında satın alma usulü uygulanmadan, bedel tespit ve tescil davası açamaz. Eğer idare satın alma usulünü denemeden, bedel tespit ve tescil davası açarsa; malik, bu usulün denenmediğini ileri sürerek davanın reddedilmesini sağlayabilmektedir.
İdare ile malik arasında anlaşma sağlanırsa; kamulaştırma işlemi satın alma usulü ile yapılmış olur. Ancak tarafların anlaşamaması halinde; idare, Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açarak kamulaştırma işlemlerine devam eder.
Tapusuz bir taşınmazın ve tapulu olsa bile taşınmaz mülkiyetinin ihtilaflı olduğu durumlarda; satın alma usulüne göre anlaşma yoluyla kamulaştırma yapılamaz. Bu durumda idarenin açacağı bedel tespit ve tescil davaları ile kamulaştırma yapılabilmektedir.
Kamulaştırma Bedelinin Mahkemece Tespiti ve İdare Adına Tescil
Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde; idare, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açacağı dava ile kamulaştırma bedelinin mahkemece tespitini ve taşınmazın idare adına tescilini talep eder.
Mal Sahibinin Dava Hakkı
İdare Mahkemesinde Kamulaştırma İşleminin İptali Davası
İdare tarafından açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasında, davalı taraf olan malik/malikler, dava dilekçesinin kendilerine tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işleminin iptali için idare mahkemesinde dava açabilmektedir. Kamulaştırma işlemlerine konu taşınmazda birden fazla paydaş varsa, hepsi kamulaştırma işleminin iptali davasını açmalıdır. Tek paydaşın dava açması halinde iptal kararı sadece dava açan paydaş açısından sonuç doğurmaktadır. Dava açmayan paydaşlar için iptal kararı herhangi bir sonuç doğurmaz.
Malik/malikler yukarıda bahsedilen 30 günlük süre içerisinde dava açmazsa, dava hakları düşer. İptal davasının açılması ile idare mahkemesi yürütmenin durdurulması kararı verilirse; bu durum adli yargıda bekletici mesele yapılmaktadır. Adli yargıda idarenin açtığı kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davası, idare mahkemelerinde açılan iptal davasının sonucuna göre devam eder. Ancak idare mahkemesi yürütmenin durdurulması kararı vermezse; idare mahkemesindeki dava da adli yargıdaki dava da birbirinden bağımsız olarak görülmeye devam eder.
İdare Mahkemesinde Adli Yargıda Maddi Hataların Düzeltilmesi Davası
Kamulaştırma belgelerinde hata olması halinde malik/malikler, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 30 günlük süre içerisinde idare mahkemesinde maddi hataların düzeltilmesi davası açabilmektedir.
Ecrimisil Davası
İdare, kamulaştırma işlemlerinden önce taşınmaza el atmış olabileceği gibi; kamulaştırma işlemlerine başlanmasından sonra ancak tamamlanmasından önce de taşınmaza el atmış olabilmektedir. Bu durumda malik/malikler, ecri misil talebiyle idareye karşı dava açabilirler.