Anlaşmalı Boşanma Davası

Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?

Boşanma, eşlerden birinin kanunda öngörülmüş sebeplerden birine dayanarak açacağı dava sonucunda evlilik birliğinin sona erdirilmesidir. Kanunumuzdaki düzenlemeler ışığında boşanma davalarını, çekişmeli boşanma davası ve anlaşmalı boşanma davası olarak iki gruba ayırabiliriz. 

Anlaşmalı boşanma davası, tarafların evlilik birliğini sona erdirme konusunda anlaşmaları halinde açabilecekleri bir dava türüdür. 

Bu tür boşanma davaları, çekişmeli boşanma davalarına göre çok daha kısa sürede sonuçlandığından; boşanma konusunda iradeleri uyuşan eşlerin sıklıkla tercih ettiği bir yoldur. Bu davayı açabilmek için tarafların evlilik birliğini sona erdirme konusundaki ortak iradelerinin yanı sıra kanunda sayılan birtakım şartların da varlığı gerekmektedir.

Evliliğin En Az Bir Yıl Sürmüş Olması

Bu davanın açılabilmesi için evliliğin kurulmasından itibaren en az bir yıl geçmiş olması gerekmektedir. Bu bir yıllık süre resmi nikahtan itibaren başlamakta olup; imam nikahı, nişanlılık gibi hallerde geçen süreler hesaba katılmamaktadır.

Eşlerin Boşanmak Üzere Birlikte Başvurmaları veya Bir Eşin Açtığı Davayı Diğerinin Kabul Etmesi

Eşler birlikte hazırlayacakları ortak bir dilekçeyle bu davayı açabilmektedir. Ayrıca bir eşin açtığı davayı, karşı tarafın tüm talepler ile birlikte kabul etmesi halinde de boşanma gerçekleşebilir.

Hakimin Tarafları Bizzat Dinlemesi

Eşlerin birlikte başvurmaları halinde de, bir eşin açtığı davanın diğerince kabul edilmesi halinde de hakim tarafları bizzat dinleyecektir. Burada amaç, hakimin eşlerin iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesini sağlamaktır. Dolayısıyla tarafların, davayı vekilleri aracılığıyla sürdürseler dahi hakim karşısına çıkarak iradelerini açıklamaları gerekmektedir. 

Hakimin Tarafların Boşanmanın Mali Sonuçlarına ve Çocukların Durumuna İlişkin Düzenlemeleri Uygun Bulması

Taraflar sadece boşanma konusunda değil, boşanmanın mali sonuçları ve çocukların durumu konusunda da anlaşmış olmalıdır. Taraflar anlaştıkları bu hususları hakim huzurunda sözlü olarak açıklayabilecekleri gibi; yazılı bir metin hazırlayarak bunu dava dilekçelerine eklemek suretiyle de bu şartı yerine getirebilirler. Yazılı olarak sunulan anlaşma da hakim tarafından onaylanmalıdır.

Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini düşünerek bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Ancak bu değişikliklerin de taraflarca aynen kabul edilmesi gerekmektedir.

Boşanma gerçekleştikten sonra eşlerin açabilecekleri feri davalar nedeniyle hak kaybına uğramamak için Anlaşmalı Boşanma Protokolünün özenle hazırlanması gerekmektedir.

Taraflar İradesinden Dönülebilir Mi?

Eşlerin gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanlarından dönmesini engelleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma davası neticesinde alınan karar kesinleşinceye kadar eşler bu beyanlarından dönebilmektedir. Bu dönme beyanının, ilk derece mahkemesi kararının kanunda belirtilen yasal süreler içerisinde; üst derece mahkemesine taşınması suretiyle yapılması gerekmektedir. Yargıtay kararlarına göre anlaşmalı boşanma davası sonucunda alınan ilk derece mahkemesi kararın temyiz edilmesinden sonra, anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davası olarak görülmelidir. (Yargıtay 2. HD 2018/14961 K.)

Çekişmeli Boşanma Davasının, Anlaşmalı Boşanma Davasına Dönüşmesi

Çekişmeli olarak görülmekte olan bir boşanma davasında taraflar, düzenleyecekleri bir protokolü dava dosyasına sunarak, çekişmeli boşanma davasının, anlaşmalı boşanma davasına çevrilmesini sağlayabilirler. Ancak burada dikkat edilmesi gereken tarafların boşanma ve ferileri hususunda tam bir anlaşma sağlamasıdır. Boşanma ve ferileri yönünden, taraflarca tam olarak anlaşma sağlanılmadığı halde; anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi doğru değildir. (Yargıtay 2. HD 2018/15024 K.)