Covid-19 Tedbirleri Kapsamında Uygulanan Sokağa Çıkma Yasağı
Resmi kaynaklara göre ülkemizde ilk covid-19 vakası, 11 Mart 2020 tarihinde görülmüştür. Yine 11 Mart 2020 tarihinde covid-19 salgını, Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir.
Ülkemizde ilk vakanın görülmesinden itibaren birtakım tedbirler alınmıştır ve alınmaya da devam etmektedir. Bu tedbirler kapsamında getirilen sokağa çıkma yasağı, vatandaşların hayatlarını büyük oranda kısıtlamakta ve yasağa uymayanlara yüksek tutarlarda ceza kesilmektedir.
Sokağa Çıkma Yasağının Hukuki Dayanağı
İçişleri Bakanlığı’nın genelgelerinde “İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi ile Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 ve 72 nci maddesi uyarınca il valileri tarafından aşağıdaki ek tedbirlerin alınması gerekmektedir” şeklinde ifadeler geçmektedir. Dolayısıyla sokağa çıkma yasakları, İçişleri Bakanlığı tarafından ilan edilmemektedir. Zaten İçişleri Bakanlığının salgın hastalıklarla ilgili olarak sokağa çıkma yasağı ilan etme yetkisi de bulunmamaktadır.. İçişleri Bakanlığı’nın tavsiyeleri sonucunda İl İdaresi Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu dayanak gösterilerek valilikler tarafından sokağa çıkma yasağı ilan edilmektedir.
Dayanak gösterilen İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi “İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır” şeklindedir. 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27. Maddesi ile 72. Maddesi incelendiğinde ise alınabilecek tedbirler arasında “sokağa çıkma yasağı” yer almamaktadır. Dolayısıyla sokağa çıkma yasağı, 1593 sayılı Kanunda sayılan tedbirlerden değildir.
1593 sayılı Kanunun 72. maddesinde alınabilecek tedbirler sınırlı bir şekilde sayılmışsa da Valilerin alabileceği tedbirlerin bunlarla sınırlandırılmadığı da görülmektedir. Ancak alınacak tedbirlerin de kanunda yazılı çerçevede genel sağlığı tehdit eden sakıncaları gidermek amacıyla alınması gerekmektedir. Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4353 E. ve 2020/14250 K. sayılı ilamı ile “maske takma zorunluluğunun” bu kapsamda alınabilecek tedbirlerden olduğuna karar vermiştir. Kararda bu tedbirin uygulanabilmesi için il genelinde usulüne uygun olarak duyurulması gerektiğine de değinilmiştir. Ayrıca ilgili kararda maske takma yükümlülüğüne aykırı davrananlara sadece valilik tarafından ceza kesilebileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla polis tarafından kesilen cezalar usule uygun değildir.
Maske takma zorunluluğu ile sokağa çıkma yasağı ayrı olarak değerlendirilmesi gereken tedbirlerdir. Zira sokağa çıkma yasağı ile vatandaşların hak ve özgürlükleri aşırı derecede kısıtlanmaktadır. Maske takmak her ne kadar genel sağlığı tehdit eden sakıncaları gidermek amacıyla alabilecek bir tedbir olsa da sokağa çıkma yasağının bu durumun ötesinde hak ve özgürlükleri kısıtladığı açıktır. Nitekim 1593 sayılı Kanuna göre karantina da uygulanabilecek tedbirler arasındadır. Karantina, belirli bölgelere giriş ve çıkışların kısıtlanmasıdır. Sokağa çıkma yasağı ise vatandaşların evlerinden çıkamaması sonucunu doğuran ağır bir tedbirdir. Dolayısıyla sokağa çıkma yasağının hukuki dayanağı olarak 1593 sayılı Kanunun gösterilemeyeceği kanaatindeyiz. Bu haliyle de hukuki dayanaktan yoksun olan bu yasaklar neticesinde hukuki belirlilik ilkesi de dahil olmak üzere birçok anayasal hak ihlal edilmektedir.
Sokağa Çıkma Yasağının İhlali Nedeniyle Kesilen İdari Para Cezaları
Sokağa çıkma yasağının ihlal edilmesi nedeniyle kesilen idari para cezalarına itiraz yolu açıktır. İdari para cezasına ilişkin olarak verilen kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde, Sulh Ceza Hakimliğine başvurularak itiraz edilmelidir.
Yukarıda da değindiğimiz üzere sokağa çıkma yasağının ihlali nedeniyle polis sadece tutanak tutabilir, ceza kesemez. Ayrıca sokağa çıkma yasağının, 1593 sayılı Kanunda sayılan tedbirlerden olmaması nedeniyle de bu tedbirin hukuka aykırı olarak uygulandığı kanaatindeyiz. Bu haliyle sokağa çıkma yasağı nedeniyle idari para ceza kesilen vatandaşların itirazı üzerine bu para cezalarının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Nitekim Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 31/12/2020 tarihinde verilen bir kararda da kanuni dayanaktan yoksun olarak verilen idari para cezasının iptali yönünde bir karar verilmiştir.